Haber

Samsun’da GES projesine karşı köylülerin direnişi sürüyor

MEHMET REBİİ ÖZDEMİR

SamsunTürkiye’nin Ladik ilçesine bağlı Tatlıcak köyü sakinlerinin mera alanı Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından yapılması planlanan güneş enerjisi santraline (GES) karşı direniş sürüyor. Tatlıcaklı Mahmut Akdemir, “76 yaşındayım. Yoksullukla, yoklukla bu yaylayı büyüklerimiz aldı. Bizim inek, sürü alacak merayımız yok. Millet alnının terini yiyor. Alnının acı terinin ekmeğini yerler. Etimizin, sütümüzün tamamı burada üretiliyor” dedi.

Samsun Büyükşehir Belediyesi, Ladik ilçesine bağlı Tatlıcak köyündeki GES projesi için konteyner ve iş makineleriyle mera alanında işlemleri başlattı. Jandarma ekipleri bölgede güvenlik önlemi alırken, köylülerin yayla alanına girmesi engellendi. Köylüler projeyi protesto etti.

“BELEDİYENİN MÜLKİYETİNDEN MEMNUN MUSUNUZ?”

Tatlıcak Mahallesi Muhtarı Halis Erkul’un eşi Mevlüde Erkul, “Mustafa Demir bizim arazimize tecavüz etti, yaylamızı çocuklarımızın geleceğiyle birlikte elimizden alıyor. Doymadın mı belediyenin malına kaldın, Tatlıcak yaylasında mı canım tarlanda mı kaldın hiç mi utanmıyorsun Tatlıcak “Şehrin muhtarıyla görüşmekten mi korkuyorsun? Yazık değil mi?” diye sordu.

Züleyha Ercan isimli vatandaş şunları söyledi:

“İstanbul’dan geleli 4 yıl oldu, emekliyim, mülk alacaktım bizim köyde otlak yok. 3 yıldır işsizim, mülk alacağım, 4 yıl oldu gönderdiler. bizi burda nereden mal alacağız yüz yüze getirdiler herkes malını sattı bizi askerle karşı karşıya getirmesinler israil gibi askerle bizi israilin karşısına çıkarıyor önlerinde otlak var Benim kapımda 4 ve 5 çoban var orada, mal güderler, koyun güderler, Mustafa Demir onları buraya koymuyor “Köpekler hep kavga eder, çobanlar hep kavga eder. Tam ortasına düştüm, kolum hala ağrıyor, daha kaç gencin ortasına geleceğimi görmek içimi acıtıyor. Yazık değil mi?

“BU BENİM EKMEK GEMİM”

Köy sakinlerinden Mahmut Akdemir, “76 yaşındayım. Büyüklerimiz bu yaylayı yoksullukla, düşünceyle satın aldı. Köy tüzel kişiliğinden belediyelere geçti, bizim suçumuz yok, bizim suçumuz var” dedi. paramızla aldığımız köydeki tarlalarımıza gidecek yer yok belediye hepsine el koymuş burada çocuklar ne yiyecek benim emekli maaşım salnamem var mı et sütümüzün tamamı burada üretiliyor dedi.

Ümmet Akdemir dedi ki:

“50 büyükbaş, 500-600 küçükbaş hayvanım var. Çocuklarım ve çocuklarım için geçimimi sağlıyorum. Bankalardan kredi alıyoruz, hayvancılık yapıyoruz, çiftçilik yapıyoruz. Bedelini babalarımız, dedelerimiz ödeyip çanaklarını, kaşıklarını sattılar.” burayı belediye, köyün tüzel kişiliğinden yanlış bir eşya ile satın almış burayı.Bütün anlatılanlara rağmen muhtarlık olarak,dernek olarak buraya geldi büyükşehir elimizden almaya çalıştı biz. otlaklarımızı koruyacağız.Köylerde hayvanlarımızı otlatacak arazimiz yok.Mustafa Demir ve ekibi diyorlar.Buraya geliyorlar muhtar,üye ve köylülerle anlaşacağız diyerek konuşuyorlar. sizinle dalga geçiyorlar sizi kandırıyorlar siz olsanız da olmasanız da böyle şeyler söyleyerek besicilik yapanlarla dalga geçiyorlar biz türkiye vatandaşı değiliz 15 yaşımdan beri burada hayvancılıkla geçiniyorum gelirim yok İstanbul’dan geldim 10 yıl olmuş Mustafa Demir devlet teşviki ile burada hayvancılık yapacağım diye burayı elimden alıyor. 7 sakinim var, bu benim ekmek sepetim.”

“DOĞDUĞUMUZ, BÜYÜDÜĞÜMÜZ YERDE CANIMIZI VERDİK”

Zeynep Akdemir, “Annem beni burada doğurdu, biz burada büyüdük, buradan ekmek yerdik, gömlek giyemezdik buradan, yoksulluk satın aldı, çocukluğumuz burada büyüdü, yok” dedi. Bizi toprağımıza koymayın. Bu nasıl İslam? Allah’ın yanında haksızlıktır, burası için canımızı veririz. Burası bizim yerimiz.” “Vatanımız, doğup büyüdüğümüz yerler, biz de canımızı verebiliriz, bu yaştan sonra yaşarsak ne olur? Yaylamız için şehit oluruz” dedi.

Emine Akdemir, “Bakın iki çocuğum burada çoban değil, iki çocuğum çoban. Allah’tan korkun başkanım bize gelin görün. 3 yaşındaki çocuğumu buraya getirdim. Korksunlar” dedi. Allah’ım elini kalbine koy da adamın kalbi biraz sızlasın” dedi.

Tatlıcak Köyü Muhtarı Halis Erkul, şunları söyledi:

“Burası 1953’te mahkeme tarafından alınmış, parayla alınmış, dedem almış, dedemi burada zehirlemişler, tapuyu alınca burası köy tüzel kişiliğinden büyükşehire geçmiş. büyükşehirle bugün ve yarın anlaşamadık.Bugün bu duruma geldik.Vatandaşlar çok tepkili elimizden geldiğince buraya güneş paneli takmamaya çalışacağız.Ama tabi ki jandarma, belediye başkanı ve yardımcıları gitti, bize yardımcı olmuyorlar, vatandaş çok tepkili, hayvancılık tamamen bitti, bankadan para alıp Tatlıcak’ta ahır yapanlar sıkıntıda, gelsinler bakalım nasıl olacak? varız, elimizden geldiğince yaylamızdan vazgeçmeyeceğiz.Ölüm var,dönüş yok.”

“YAYLA SAHİP OLMAK İÇİN HAREKETLERE BAŞLADIK”

Eyüp Ercan dedi ki:

Artık Tatlıcak yaylasındayız. Bu tabii ki yaklaşık 2-3 yıldır köylülerin mağduriyeti konusunda muhataplara bu konuyu anlatmaya çalışıyoruz. Artık hukuken sesimizi duyuramaz olduk, Ramazan Bayramı’nda siyaseten sesimizi duyuramadık, yaylayı korumak için burada köylülerle birlikte eylemler başlattık. Ramazan Bayramı’nda köylülerimiz burada atlı yürüyüş yaptılar. Tabii ki insanlar canını yakıyor, cet toprakları ellerinden gidiyor, işte biz bu konuda mağdurları rahatlatmak için her türlü girişimi yaptık. Ankara’ya gittik, Samsun’a gittik, Ladik’te siyasetçiler ve belediye yetkilileri ile görüştük ve bugün yine köylülerin üzerine jandarmayı getirdiler. Karadeniz bölgesinde bu tarz bakışlara alışık değiliz tabi. Jandarma başımızın tacıdır, kolluk kuvvetleridir, bu analar ve bacılar kolluk kuvvetlerine evlatları gibi bakıp, orduya kına kuzularını göndermişlerdir. Ellerine kına yakarak vatanı beklemeye geldiler ama bugün bire bir askerler ne yazık ki analarımıza, bacılarımıza kalkan oluyor.

“İNSANLARIN GEÇİM KAYNAKLARI ELİNDEN ALINMAMALIDIR”

Bu alışık olduğumuz bir durum değil açıkçası buralarda bu topraklar dedelerimiz tarafından bir bedel ödenerek yani maddi ve manevi çok önemli bir bedel ödenerek bize emanet edildi. 50-100 yıl sonra bırakacağımız toplumsal bir miras ve hepsinden önemlisi yeşili, güneşi ve mera hayvancılığıyla doğanın en pahalı yeri olan Ladik’in en pahalı yeri buraları bu haliyle kalmalı. ve gelecek nesillere bu şekilde aktarılacaktır. Buradaki insanların geçim kaynakları ellerinden alınmamalıdır. Hem siyasetçilerin hem de devlet yöneticilerinin kamu vicdanının bu işe dahil olması gereken bir durumdayız, biraz vicdanımıza kulak verirsek buradaki insanların mağduriyetlerinin giderileceğini düşünüyorum. Umarız vicdanlar yanılır.”

Tatlıcak yaylasında siyasetçilerin ve diğer yetkililerin ortaya çıkmasıyla birlikte Samsun Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı makinelerin çalıştırılmasına bir günlük ortam verildi. Bunun üzerine köylüler eylemlerine son verdi.

Kaynak: ANKA / Güncel

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
istanbul escort
istanbul escort
istanbul escort